8.Sınıf İnkılap Tarihi 2.Ünite Milli Uyanış İstiklal Yolculuğu
MİLLİ MÜCADELE HAZIRLIK DÖNEMİ
ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞI
KİTAP ÇEKİLİŞLERİNİN YAPILACAĞI GRUBUMUZA KATILMAK İÇİN TIKLAYINIZ
8.SINIF TÜM DERSLERİN PAYLAŞILDIĞI WHATSAPP GRUBU İÇİN TIKLAYINIZ
I.Dünya Savaşı’nda Suriye’de görev yapan Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası İstanbul’a geldi. İstanbul’dan vatanın kurtuluşunu mümkün görmeyen Mustafa Kemal Anadolu’ya geçmeye karar verdi.
Samsun ve çevresinde Türkler ile Rumlar arasındaki çatışmaları önlemek isteyen İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal’i 9.Ordu Müfettişi olarak görevlendirdi.
Mustafa Kemal, Doğu Anadolu’da sivil ve askeri kurumlara emretme yetkisini de alarak 16 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a hareket etti.
Asıl amacı milli mücadeleyi başlatmak ve organize etmek olan Mustafa Kemal arkadaşlarıyla birlikte 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ayak bastı. Bu tarih, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç tarihi olarak kabul edilir.
GENELGELER VE KONGRELER
HAVZA GENELGESİ (28 MAYIS 1919)
Samsun İngiliz işgali altında olduğu için Havza’ya gelen Mustafa Kemal Paşa burada askeri ve sivil makamlara yayınlandığı genelgede;
– Anadolu’nun her köşesinde işgalleri kınayan (özellikle İzmir’in işgalini) protesto mitingleri yapılmalı, hükümete ve İtilaf Devletleri temsilcilerine protesto telgrafları çekilmelidir. (Milli bilinci uyandırmak amaçlanmıştır)
– Gösteriler sırasında, azınlıklara ve İtilaf subaylarına zarar verilmemelidir. ( Mustafa Kemal Paşa bu madde ile itilaf Devletleri’ne işgal bahanesi yaratılmamasını istemiştir.)
– Milli Cemiyetlerin kurulmasına hız verilmelidir.evdekihocam.com
– Mondros hükümlerine uyulmamalı ve askerlerin terhis önlenmelidir maddelerine yer vermiştir.
Türk halkı bu genelgeden hemen sonra başta İstanbul olmak üzere birçok yerde protesto mitingleri yapmıştır.
Önemi:
– Havza Genelgesi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktıktan sonra işgallere karşı ilk resmi tepkisidir.
– Milli bilinci uyandırmak amaçlanmıştır.
AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919)
Amasya Genelgesi, Mustafa Kemal tarafından hazırlanmıştır. Mustafa Kemal, genelgenin halkın gözündeki önemin artırmak ve İstanbul basınının kendisi aleyhindeki propagandasını kırmak için halkın güvenini kazanmış olan Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir ve Cemal Paşa gibi kişilere genelgeyi imzalattırmıştır.evdekihocam.com
Genelgenin amacı; İşgallere karşı Anadolu’da başlayan direniş hareketini tek merkezden yönetmek, bunu sağlamak için de ulusal bir kongrenin toplanmasını sağlamaktır.
Maddeleri:
– Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
– İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görev ve sorumluluğunu yerine getirememektedir. Bu durum milletimiz yok olmuş gibi göstermektedir. (Gerekçe)
– Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve yöntem)
– Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu)
– Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege Sivas’ta olacak şekilde yola çıkmalıdır.
– Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır.
– Doğu illeri için 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.
– Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecektir.evdekihocam.com
– Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.
Önemi:
– Amasya Genelgesi Milli Mücadelede atılan ilk önemli adımdır.
– Kurtuluş savaşının gerekçesi, yöntemi ve amacı belirtilmiştir.
– İlk defa millet egemenliğine dayanan yönetimden bahsedilmiştir.
Not: Amasya Genelgesi’ni yayınlamakla Mustafa Kemal Paşa görev ve yetkilerini aştığından İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’in müfettişlik görevine son vermiştir (7 – 8 Temmuz 1919).
Bunun üzerine Mustafa Kemal İstanbul’a gönderdiği telgrafta hem resmi görevinden hem de askerlik görevinden istifa ettiğini bildirmiştir
ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ 1919)
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra antlaşmanın 24.maddesi ile İtilaf Devletleri’nin desteğini alan Ermeniler, Doğu Anadolu Bölgesi’nde devlet kurma faaliyetlerine başladılar. Bu nedenle Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin girişimleri ile bölgedeki Ermeni tehlikesine karşı yürütülecek mücadelenin niteliğini belirlemek amacıyla Erzurum Kongresi düzenlenmiştir.
Kongre’ye Mustafa Kemal ile birlikte Kazım Karabekir davet edilmiş ve delegeler Mustafa Kemal’i başkanlığa getirilmişlerdir.evdekihocam.com
Bu kongrenin toplanmasına Mustafa Kemal’in doğrudan bir katkısı yoktur.
Alınan Kararlar
– Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
(Milli sınırlar kavramıyla Türklerin çoğunlukta olduğu yerler ifade edilerek Türk vatanının bölünmez bir bütün olduğu vurgulanmıştır.)
– Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve İstanbul Hükümeti’nin dağılması hâlinde, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. (İşgallere karşı direniş hareketlerinin birleştirilmesi amaçlanmıştır.)evdekihocam.com
– Vatanı korumaya ve istiklâli elde etmeye İstanbul Hükümeti muktedir olamadığı takdirde bu amaca ulaşmak için geçici bir Hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri millî kongrece seçilecektir.
Kongre toplanamazsa, bu seçimi Heyet-i Temsiliye (Temsilciler Kurulu) yapacaktır. (İstanbul Hükümetinin teslimiyetçi politikası nedeniyle böyle bir karar alınmıştır.)
– Kuvâ-yı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve millî iradeyi hâkim kılmak temel ilkedir. (Milli bağımsızlık ve millet egemenliği temel amaç olarak belirlenmiştir.)
– Hıristiyan azınlıklara siyasî hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. (Azınlıkların bağımsız devlet kurmak istemelerine karşı çıkılmıştır.)
– Manda ve himaye kabul olunamaz. (Tek koşul tam bağımsızlıktır.)
– Millî Meclisin derhal toplanmasını ve hükümet içlerinin Meclis denetiminde yürütülmesini sağlamak için çalışılacaktır. (Halkın yönetim üzerindeki etkinliğinin artırılması amaçlanmıştır.)
Önemi:
– Toplanış açısından bölgesel aldığı kararlar bakımından ulusal bir kongredir.
– Kongrede alınan kararları uygulamak amacıyla 9 kişiden oluşan Temsil Heyeti burada oluşturuldu ve başkanlığına Mustafa Kemal seçildi.evdekihocam.com
Bu heyet milleti temsil edecek ve hükümet gibi çalışacaktı.
– Manda ve himaye ilk kez Erzurum Kongresinde reddedildi.
– İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiştir.
– Azınlıklara yeni haklar verilemeyeceği belirtildi.
SİVAS KONGRESİ (4 EYLÜL 1919)
Erzurum Kongresinden sonra Sivas Kongresinin toplanması ile ilgili çalışmalara devam edildi. Bununla beraber İstanbul Hükümeti ve işgal kuvvetleri de kongreyi engellemek için faaliyetlerine devam etmekteydi.
İstanbul Hükümeti Elazığ Valisi Ali Galip’i kongreyi engellemekte görevlendirmiş ancak başarılı olamamıştır. Sivas Kongresi 4 Eylül tarihinde başladı. Mustafa Kemal başkanlığa seçildi. Kongreye 38 kişi katıldı. 11 Eylül 1919 günü sona eren Sivas Kongresi’nde, Erzurum Kongresi’nin kararları tamamen kabul edilmekle beraber bazı değişiklikler yapıldı.
Alınan Kararlar
– Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” tüzüğü, ülkeyi ve milleti kapsayacak şekilde değiştirilerek kabul edildi.evdekihocam.com
– Yurdun çeşitli yerlerinde kurulmuş olan bütün Milli Cemiyetler, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirildi.
(Mustafa Kemal’in birleştiriciliği, bütünleştiriciliği ve liderliğinin göstergesidir.)
– Temsil Heyeti, Doğu İllerinin tamamını temsil eder.” ifadesi, “Tüm yurdu temsil eder.” şeklinde değiştirildi.
– Erzurum Kongresi’nde yalnız Ermeni ve Rum örgütlerinin işgaline karşı müdafaa kararı düşünülmüştü. Sivas Kongresi’nde ise her türlü işgal ve müdahaleye karşı koyma kararı alındı.
– Kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. Erzurum Kongresi’nde seçilen Temsil Heyeti’nin üye sayısı on beşe çıkarıldı.evdekihocam.com
– Ayrıca, Ankara’da bulunan Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Batı Anadolu Milli Kuvvetler Genel Komutanlığı’na atandı. 3 Eylül 1919’da Milli Mücadelenin yayın organı olmak üzere İrade-i Milliye adlı gazete Sivas’ta çıkarıldı.
Önemi:
– Toplanış ve aldığı kararla bakımından ULUSAL bir kongredir.
– Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir. Tek koşul TAM BAĞIMSIZLIK’TIR.
– Milli cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirildi. Böylece Milli Mücadelenin tek merkezden yönetilmesi ve ülke bütünlüğünü koruma çabaları Mustafa Kemal’in iyi bir yönetici ve devlet adamı olduğunu gösterir.
– Ali Fuat Paşa Batı Cephesi komutanlığına atandı.
Bu da Temsil Heyetinin hükümet gibi hareket ettiğini yürütme yetkisini kullandığını gösterir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20 – 22 EKİM 1919)
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal ile İstanbul hükümeti adına Salih Paşa arasında yapılan bu görüşmelerde aşağıdaki kararlar alınmıştır.evdekihocam.com
– İstanbul Hükümeti Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararları aynen kabul edecek.
– Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, hukuki bir kuruluş olarak İstanbul Hükümeti’nce tanınacaktır.
– Meclis-i Mebussan derhal toplanmalıdır
– Temsil Heyeti’nin görüşü alınmadan İstanbul Hükümeti hiçbir uluslararası barış antlaşmasını imzalamayacaktır.
– Meclis-i Mebusan’ın güvenli olmayan İstanbul da toplanması uygun değildir.
Önemi:
– İstanbul Hükümeti bu görüşmeler ile Temsil Heyetini resmen tanımış oldu.
– Tek kabul edilen karar Mebusan Meclisi’nin açılması olmuştur.
MEBUSAN MECLİSİ’NİN TOPLANMASI VE MİSAK-I MİLLİ’NİN KABULU
TEMSİL HEYETİ’NİN ANKARA’YA GELİŞİ ( 27 Aralık 1919):
Mustafa Kemal, gelişmeleri yakından izleyebilmek için Temsil Heyeti ile birlikte Ankara’ya geldi. Çünkü:
– Ankara, ulaşım ve haberleşmenin iyi olması,
– İstanbul’a ve Batı Cephesine yakın olması,
– Yurdun ortasında ve güvenlikli bir konuma sahipti. Henüz işgale uğramamıştı
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ ve MİSAK-I MİLLİ KARARLARI
Mustafa Kemal İstanbul’un işgal altında olması nedeniyle buradaki meclisin rahat çalışamayacağını, sağlıklı kararlar alamayacağını, alınsa bile uygulanamayacağını söylemiştir.
Başkentin İstanbul olması, padişahın varlığı ve anayasa gereği meclis,12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplandı.evdekihocam.com
Kendisi İstanbul’a gidemeyen Mustafa Kemal, meclis başkanı seçilmek ve Müdafaai Hukuk Grubu kurulmasını istediyse de bu mümkün olmadı. Osmanlı meb’usları, kendi aralarında Felah-ı Vatan Grubu’nu oluşturdular.
Bu grup, Misak-ı Milli adlı bir bildiri yayınlayarak bunu mecliste ilan ettiler.