5. Sınıf Türkçe Konu Anlatımı Sözcükte Anlam
Sözcükte ve Sözcük Gruplarında Anlam
Dilin anlamlı ve görevli en küçük parçasına sözcük (kelime) denir.
Sözcükler kullanıldığı cümleye göre anlam kazanır. Örneğin “çevirmek” sözcüğü,
“Soruya başını çevirmeden cevap verdi.” cümlesinde “bir şeyin yönünü değiştirmek”
“Sesi açmak için radyonun düğmesini çevirdi.” cümlesinde “döndürerek hareket ettirmek”
“Sermet, defterinin yapraklarını çeviriyordu.” cümlesinde “öteki yüzünü görünür duruma getirmek”
“Şirketi devraldığından beri bütün işleri o çeviriyor.” cümlesinde “yönetmek, idare etmek” anlamlarında kullanılmıştır.
Gerçek ve Mecaz Anlamlı Sözcükler
Gerçek Anlamlı Sözcükler
Bir sözcüğün aklımıza gelen ilk anlamına yani sözlükteki ilk anlamına gerçek anlam denir. Örneğin “Bahçeden topladığımız elmalar çok tatlıydı.” cümlesinde “tatlı” sözcüğü “şekerli” anlamına geldiği için gerçek anlamıyla kullanılmıştır.
1. Köpeği gören tilki hızla kaçtı.
2. Denizde yüzerken kulağıma su kaçtı.
3. Yerdeki halı biraz sola kaçmış.
4. Burhan gelince herkesin keyfi kaçtı.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde “kaçmak” sözcüğü “girmek” anlamında kullanılmıştır? Cümlenin numarasını yazınız.
“Dönmek” sözcüğünün aşağıdaki cümlelerde hangi anlamda kullanıldığını yazınız.
1. Babam yavaşça bana döndü. ………………………………..
2. Aynı yoldan eve döndüm. ………………………………..
3. Ev pazar yerine dönmüş. ………………………………..
4. Ağır adımlarla köşeyi döndü. ………………………………..
5. Bu parkta çocukluğuma döndüm. ………………………………..
Mecaz Anlamlı Sözcükler
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlama ise mecaz anlam denir. Örneğin “Öğretmenimizin küçük
çocuğu çok tatlı gülüyor.” cümlesinde “tatlı” sözcüğü “güzel, hoş”
anlamına geldiği için mecaz anlamıyla kullanılmıştır.
Bir sözcüğün birden çok mecaz anlamı olabilir. O, boş işlerle uğraşmaz. Hayatımda böyle boş, bilgisiz adam görmedim. Akşam başlayan yağmura boş yakalandım.
Terim Anlamlı Sözcükler
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konuyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcük denir.
Tiyatro: Perde, sahne, dekor, suflör, oyun, senaryo
Matematik: Açı, üçgen, kenar, daire, çember
Dil Bilgisi: Sıfat, zamir, edat, bağlaç, redif, uyak
Müzik: Nota, nakarat, konser, solist, detone
Gök Bilimi: Gök taşı, gezegen, uzay
Bilim, meslek ve sanat adları terim anlam olarak kabul edilmez.
Türkçe, matematik, tıp, fizik ifadeleri terim anlamlı değildir
Sözcükleri Sözlük Sırasına Göre Dizme
Sözcükler, sözlükte alfabetik sıraya göre yani abc sırasına göre dizilmiştir.
Sözcüklerin sözlük sırası belirlenirken önce sözcüğün ilk harfine bakılır, hangi sözcüğün ilk harfi alfabede önce geliyorsa o sözcük diğerlerinden önce yazılır.
Sözcüklerin ilk harfi aynıysa ikinci harflerin alfabedeki sırasına bakılır. Bu durum farklı harfe gelinceye kadar devam eder.
Aynı Kavram Alanına Giren Sözcükler
Değişik anlamlar taşıyan fakat ortak ya da benzer işler için kullanılan sözcüklere aynı kavram alanına giren sözcükler denir.
Ağaç – Söğüt, çınar, meşe
Tatlı – Baklava, şekerpare, kadayıf
Meyve – Kiraz, çilek, elma
Aydınlatma – Mum, lamba, fener
Yabancı Sözcüklerin Türkçe Karşılıkları
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en önemli araçtır. Milletleri var eden en önemli ögelerin başında gelir. Bu nedenle dilimize yabancı dillerden giren sözcüklerin yerine Türkçe karşılıklarını kullanmamız gerekir.
Metot – Yöntem Blender – Karıştırıcı
Şov – Gösteri Viraj – Dönemeç
Data – Veri İzolasyon – Yalıtım
Skor – Sonuç Mouse – Fare
Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcük denir.
Yurt – Vatan Sözcük – Kelime
Nehir – Irmak Yaşlı – İhtiyar
Zaman – Vakit Öğrenci – Talebe
Hikâye – Öykü Konuk – Misafir
Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler
Anlam bakımından birbirinin tersini ifade eden sözcüklere zıt (karşıt) anlamlı sözcük denir.
Sıcak – Soğuk Acı – Tatlı
Uzak – Yakın Yüksek – Alçak
Zengin – Fakir Genç -Yaşlı
İnce – Kalın Açık – Kapalı
Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler
Anlam bakımından birbirinin tersini ifade eden sözcüklere zıt (karşıt) anlamlı sözcük denir.
Sıcak – Soğuk Acı – Tatlı
Uzak – Yakın Yüksek – Alçak
Zengin – Fakir Genç – Yaşlı
İnce – Kalın Açık – Kapalı
Bir sözcüğün olumsuzu onun zıddı değildir.
Gülmek – Gülmemek (Sözcüğün olumsuzu)
Gülmek – Ağlamak (Sözcüğün zıt anlamlısı)
Sözcük – Zıt Anlamlısı
Beyaz –
Cimri –
Çalışkan –
Doğru –
Dost –
Erken –
Eksik –
Eski –
Gerçek –
Geniş –
Sözcük Zıt Anlamlısı
Geri –
İlk –
İniş-
Korkak-
Sağlam-
Sağ-
Taze-
Temiz-
Usta-
Zengin-
Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcük denir.
Ton: Bin kilogramlık ağırlık birimi
Ton: Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi
Dolu: Bir yağış türü
Dolu: İçi boş olmayan, dolmuş
“Kar, kâr; yar, yâr” gibi sözcükler birbiriyle eş sesli değildir. Çünkü bu sözcüklerin yazılışları farklıdır.
Söz Sanatları
Kişileştirme
İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara verilmesine kişileştirme denir.
Bahçedeki kelebekler neşeyle uçuyordu.
Kışın gelince bahçedeki ağaçlar çok üşüyor.
Benzetme
Anlamı güçlendirmek için aralarında çeşitli yönlerden benzerlik bulunan iki varlıktan zayıf olanı güçlü olana benzetmeye benzetme denir.
Kopardığım armut, bal gibi tatlıydı.
Bugün güneş altın bir tepsiyi andırıyor.
Konuşturma
İnsan dışındaki varlıkların insan gibi konuşturulmasına konuşturma
denir. Konuşturma sanatının olduğu yerde kişileştirme sanatı da vardır.
Karga “Bizler kışları göç etmeyen kuşlarız.” dedi.
Ben suda yüzmeye bayılırım, diye cevap vermiş ördek.
Abartma
Bir durumun olduğundan çok fazla gösterilerek anlatılmasına abartma denir.
Filmi iki saat boyunca nefes almadan seyrettik.
Bugün dünya kadar yol yürüdüm.
Zıtlık (Tezat)
İki karşıt kavram veya durumun bir arada söylenmesine zıtlık denir.
Amcamın verdiği para kışımızı yaza çevirmişti.
Sabah üzgündü, akşam ise çok neşeliydi
ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları doğru (D) ya da yanlış (Y) şeklinde cevaplayınız.
- “Kargalar, tarlaların sürülmesini heyecanla bekliyordu.” cümlesinde “kargalar” kişileştirilmiştir.
- “Kayalar uzaktan insanı andırıyor.” cümlesinde herhangi bir söz sanatı yoktur.
- “Leylek ‘Bugün güneye uçacağım.’ dedi.” cümlesinde konuşturma söz sanatına yer verilmiştir.
- “Ali, üniversiteyi göz açıp kapayıncaya kadar bitirdi.” cümlesinde abartma söz sanatı vardır.
- “Manavdan küçük bir karpuz aldım.” cümlesinde zıtlık sanatı vardır.
- “Su samurları buz gibi suda birbirlerine şakalar yapıyordu.” cümlesinde birden fazla söz sanatı vardır.
- ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan söz sanatlarını karşılarına yazınız. - İlk otobüsle işe gider, son otobüsle döner.
- Babam usta bir aşçı gibi yemek yapar. ……………………
- Denizler kadar parası olsa yine de doymaz. ……………………
- Yaşlı leylek “Havalar ısınınca döneceğim.” dedi. ……………………
- Sürüdeki koyunlar, kurda dostluk teklif eder. ……………………