6.Sınıf Sosyal Bilgiler 2.Ünite Özeti
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2024-2025 Eğitim Öğretim yılı Yenilenen 6.Sınıflar Sosyal Bilgiler 2.Ünite (Kültür ve Miras) Ders Notları aşağıda paylaşılmıştır.
Ders Notlarının Videoları da önümüzdeki günlerde paylaşılacaktır.
Yine konuların pekişmesini sağlayacak olan test ve etkinlikler de buradan paylaşılacaktır.
Sosyal Bilgiler Dersi 2.Ünitesi olan Kültür ve Miras Ünitesi 5 konudan oluşmaktadır.
Bu Konular:
1.Orta Asya Türk Devletleri
2.İslamiyet’in Ortaya Çıkışı
3.Türklerin İslamiyet’i Kabul Etmesi
4.Anadolu’nun Yurt Olması
5.Ticaret Yolları
2.ÜNİTE KÜLTÜR ve MİRAS DESTAN ve YAZITLARDA TÜRKLER
Türklerin ilk yurdu Orta Asya (Türkistan);
Doğuda Kingan Dağları, batıda Hazar Gölü, kuzeyde Altay Dağları, güneyde ise Hindikuş ve Karanlık Dağlar ile çevrili olan bölgenin adıdır.
Sert karasal iklimin yaşandığı bölgenin bitki örtüsü bozkırdır. Yıl boyunca çok az yağış alan bölgede, kış mevsimi boyunca sıcaklıklar -50 derecenin altına düşmektedir.
Orta Asya’nın bu zorlu coğrafyası, Türklerin yaşam şekillerini ve kültürünü şekillendirmiştir.
Karasal iklimin bitki örtüsü olan bozkır, Türklerin hayvanlarını otlatabilmesi için geniş bir imkân sunmuştur. Ancak tarıma elverişli alanların azlığı nedeniyle tarımsal faaliyetler gelişmemiştir.
Buna bağlı olarak Türkler göçebe bir yaşamı benimsemişlerdir.
Keçeden yaptıkları büyük çadırlarda yaşayan Türkler; koyun, at, sığır gibi hayvanları beslemişlerdir.
Hayvanlarına otlak bulabilmek için yıl içerisinde yaylak ve kışlak adı verdikleri yerlere göç etmişlerdir.
Ayrıca Orta Asya’nın bu zorlu şartları, Türklerin savaşçı ve teşkilatçı bir millet olmalarını sağlamıştır.
Türkler bu özellikleri sayesinde Orta Asya’da, her biri dünya tarihinde çok önemli yere sahip olan devletler kurmuşlardır.
Bu devletlerden bazıları ;
Asya Hun Devleti, I. Köktürk Devleti, II. Köktürk Devleti ve Uygur Devleti’dir.
ORTA ASYA İLK TÜRK DEVLETLERİ
ASYA HUN DEVLETİ:
Tarihte bilinen ilk Türk devletidir.
Kurucusu, Teoman’dır. Merkezleri Orhun ve Selenga Nehirleri arasındaki Ötügen’dir.
Teoman Çin üzerine seferler düzenlemiş bunun sonucunda Çinliler bu seferleri durdurmak amacıyla Çin Seddi’ni yapmışlardır.
En parlak dönem Mete Han dönemidir. (M.Ö. 209 – M.Ö. 174)
Mete Han döneminde bütün Türk kavimleri ilk kez bir bayrak altında toplanmış, Çin‘e seferler düzenleyerek Çin’i vergiye bağlamıştır.
Mete Han tarihte ilk kez orduda onluk sistemi uygulayarak ilk düzenli orduyu oluşturmuştur.
Ekonomik açıdan büyük önem taşıyan İpek Yolu kontrol altına alınmıştır.
Oğuz Kağan Destanı Hunlara aittir.
Mete Han’ın ölümünden sonra devlet zayıflayarak doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
Batı Hunları Karadeniz’in kuzeyine göç ederek Kavimler Göçü’ne neden olurken Doğu Hunları Çin hâkimiyetine girdi.
KAVİMLER GÖÇÜ
Kuzey Hunlarının, Balamir yönetiminde Hazar Denizi ve Karadeniz’in kuzeyinden batıya göç edip Tuna Nehrine kadar ilerlemesi, önüne çıkan bazı kavimlerin batıya kaçıp Roma İmparatorluğuna sığındığı yer değiştirme olayına Kavimler Göçü denir.
KAVİMLER GÖÇÜNÜN SONUÇLARI:
Türk kültürü Avrupa’ya taşındı.
Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldı.
İlk çağ bitti, Orta çağ başladı.
Hunlardan kaçan kavimler Avrupa’nın sosyal yapısını değiştirdiler.
Avrupa Hun Devleti kuruldu.
Feodalite rejimi (toprak hâkimiyetine dayalı devlet sistemi) kuruldu.
KÖKTÜRKLER (GÖKTÜRKLER)
Kurucusu Bumin Kağan’dır
Başkenti Ötügen’dir
Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir
Bumin Kağan ülkenin doğusunu kendisi batısını kardeşi İstemi Yabgu ile yönetmiştir
İstemi Yabgu İpek Yolu üzerinde hâkimiyet kurabilmek için önce Sasaniler‘le birleşerek Akhunlar‘ı yıkmış, sonra Bizans‘la ittifak yaparak Sasaniler‘i yenerek İpek Yolu’nu kontrol altına almışlardır
En güçlü olduğu dönem Mukan Kağan dönemidir
Mukan Kağan döneminden sonra taht kavgaları başlamış devlet doğu – batı olmak üzere ikiye ayrılmış daha sonra da Çin hâkimiyetine girmiştir.
Çin hâkimiyetine girdikten kısa bir süre sonra İlteriş (Kutluk) Kağan öncülüğünde tekrar toparlanan Köktürkler II. Köktürk Devleti’ni kurdu.
II. Köktürk Devleti’nin en parlak olduğu dönem Bilge Kağan dönemidir.
Bilge Kağan döneminden sonra devlet zayıflamış ve 745’te Uygur, Karluk ve Basmil boyları tarafından yıkılmıştır.
Ergenekon Destanı ve Orhun Yazıtları Köktürklere aittir.
ORHUN YAZITLARI
Türk tarihi ve edebiyatının bilinen ilk yazılı eseri Orhun Yazıtları‘dır.
II. Göktürk Devleti (Kutluk Devleti) döneminde dikilmiştir.
Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan 38 harfli Göktürk Alfabesi ile yazılmıştır.
Orhun Yazıtları, Bilge Kağan (735), Kültigin (732) ve vezir Tonyukuk (727) adına dikilmiştir.
8. yüzyılda Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır.
Yazıtlar Danimarkalı Wilhem Thomsen (Vilyım Tamsın) tarafından okunmuştur (1893)
Orhun Yazıtları‘nda; Göktürkler‘in yıkılma sebepleri, Çinlilerle yaptıkları savaşlar, devletin yeniden nasılkurulduğu, devlet adamlarının çabaları gibi konular anlatılır.
Devlet adamlarına devlet yönetimi konusunda öğütler verir, iyi bir devlet adamının nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler verir. Yani kendinden sonra gelen devlet adamlarına yol gösterici niteliğindedir.
Orhun Yazıtları günümüzde Moğolistan sınırları içerisindedir.
UYGURLAR
Kurucusu; Kutluk Bilge Kül Kağan’dır.
Merkezi; Ordubalık (Karabalsagun)
Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir.
Çinlilerden etkilenerek Maniheizm ve Budizm dinlerini benimsediler.
Maniheizm dininde et yemek yasak olduğu için savaşçılık özelliklerini kaybettiler.
Kâğıt ve matbaayı Çinlilerden alarak geliştirmişlerdir
18 harften oluşan Uygur Alfabesini kullanmışlardır.
Yerleşik hayata geçtikleri için mimari ve tarımda gelişmişlerdir.
Göç ve Türeyiş destanları vardır.
740 yılında Kırgızlar tarafından yıkılmışlardır.
ORTA ASYA’DAN YAPILAN GÖÇLER
Göçlerin Sebepleri:
1-Kuraklık (en önemli sebep)
2-Salgın hayvan hastalıkları
3-Komşu devletlerin baskısı (Çin, Moğol vb.)
4-Otlak, mera arayışı
5-Türk boyları arasındaki mücadeleler
6-Nüfus artışı
Göçlerin Sonuçları:
1-Yeni vatanlar bulunmuştur.
2-Birçok Türk devleti kurulmuştur.
3-Kültür etkileşimi sonucu medeniyete katkıda bulunmuşlardır.
4-Kalabalık nüfuslarla ve farklı dinlerle karşılaşan bazı Türk boyları benliklerini kaybetmişlerdir. (Macarlar, Bulgarlar gibi)
5-Gittikleri bölgelerdeki topluluklara, hayvanları evcilleştirmeyi, tarım faaliyetlerini ve madenciliği öğretmişlerdir.
ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK
Devletin başında han, hakan kağan adlı hükümdarlar bulunurdu
Hükümdarlık babadan oğula geçerdi
Hükümdarlık yetkisinin tanrı tarafından verildiğine inanılır buna Kut adı verilirdi.
Hükümdara hatun denen eşi yardımcı olurdu.
Kurultay denen mecliste devlet işleri görüşülürdü.
Gök tanrıya inanılırdı. Ölüler için yuğ törenleri yapılırdı.
Ölümden sonra yaşama inanılır kurgan adı verilen oda biçiminde mezarlar yapılarak ölüler eşyalarıyla birlikte gömülürdü.
Mezarların başına yaşarken öldürdüğü düşman kadar balbal adı verilen heykeller dikilirdi.
38 harfli Köktürk, 18 harfli Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
Göçebe yaşamışlar, hayvancılık yapmışlardır. (Konar-göçer hayat) (Uygurlar hariç)
Şölen denen yemekli eğlenceler yapılır, kopuz denen müzik Aleti çalınır.
Hukukta sözlü töre kuralları geçerlidir. Buna hükümdar da uymak zorundaydı
İSLAMİYET’İN DOĞUŞU ve YAYILIŞI
İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası
-Siyasi bir birlik yoktu kabileler halinde yaşarlardı
-Kabileler arasında kan davaları vardı ve savaşlar yaşanırdı
-Dini inanış olarak putlara taparlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi
-İnsanlar arasında eşitlik yoktu. Kölecilik yaygındı
-İslamiyet öncesi yaşanan bu döneme Cahiliye Devri denilmiştir.
HZ. MUHAMMED (S.A.V) DÖNEMİ
-Peygamberimiz 571 yılında Mekke’de doğdu.
-Babası Abdullah, annesi Amine’dir.
-Babası Abdullah o doğmadan önce, annesi Amine ise küçük yaşta ölünce önce dedesi Abdülmuttalip sonra da amcası Ebu Talip‘in korumasında büyüdü.
-25 yaşında Hz. Hatice ile evlendi.
-Kişilik özelliklerinden dolayı kendisine Muhammed’ül Emin ( el-emin/Güvenilir Muhammed) dendi.
-Hiçbir zaman putlara tapmadı.
-İlk vahiy 610 yılında Hira Mağarası’nda geldi.( İlk inananlar Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Ebubekir, Hz.Zeyd )
-İslamiyet’in yayılmasını önlemek isteyen Mekkelilerin baskıları üzerine 622 yılında Mekke’den Medine’ye Hicret (göç) yaşandı.
HİCRET
622 yılında Mekkeli Müslümanlar artan baskıdan kurtulmak ve İslamiyet’i yaymak amacıyla Mekke’den Medine’ye göç ettiler.
Hicret Arapça göç anlamına gelmektedir. Mekke‘den Medine‘ye göçenlere “Muhacir” (göçmen), Medinelilere de Ensar (Yardımcı) adı verilir.
Hicret in Sonuçları:
İslamiyet’i yaymak için uygun bir ortam bulunmuştur.
Medine’de İslam Devleti kurulmuştur.
Medine‘de bulunan Yahudilerle vatandaşlık antlaşması imzalanmıştır.
Muhacir ile Ensar kardeş ilan edilmiştir.
HZ. MUHAMMED (S.A.V) DÖNEMİNİN SAVAŞLARI
BEDİR SAVAŞI (624)
Sebebi:
Mekkelilerin İslamiyet’i ortadan kaldırmak istemesi
Müslümanların Mekke’de kalan malları için Mekke kervanlarının mallarına el koymaları
Sonuçları:
Müslümanlar yendi.
Müslümanların kendilerine güveni arttı.
Mekkeli esirler 10 Müslüman çocuğa okuma-yazma öğretme şartıyla
serbest bırakıldılar. (Eğitime verilen önemi gösterir.)
UHUD SAVAŞI (625)
Sebebi:
Mekkeliler‘in daha fazla kuvvetlenmeden Müslümanları yok etmek ve Bedir Savaşı‘nın intikamını almak istemeleri.
Sonuçları:
Tepelere yerleştirilen okçuların Hz. Muhammed’in emrinin aksine tepeleri bırakmaları üzerine savaş kaybedildi (Hz. Muhammed’e itaatin önemi anlaşıldı)
HENDEK SAVAŞI (627)
Sebebi:
İslamiyet’i yok etmek isteyen Mekkelilerin saldırısı.
Sonuçları:
Selman-ı Farisi adındaki İranlı bir Müslüman‘ın teklifi üzerine Medine şehrinin surlarla kaplı olmayan açık yönü hendekle çevrildi
Şehrin etrafının hendeklerle çevrili oluşu sebebi ile Mekkeliler geri çekildiler.
Mekkeli müşriklerin son saldırı savaşıdır.
HUDEYBİYE ANTLAŞMASI (628)
Müslümanların Kabe’yi ziyaret etmek istemeleri üzerine yapılan görüşmeler sonunda imzalandı.
Önemi: Mekkeliler Müslümanların siyasi varlığını (bir devlet olduklarını) kabul ettiler.
MEKKE’NİN FETHİ (630)
Sebebi:
Mekkelilerin Hudeybiye Antlaşması’na uymamaları
Sonuçları
Mekke ele geçirildi.
Mekkelilerin büyük kısmı Müslüman oldu.
İslam’ın yayılışı hızlandı.
İslam Arabistan’daki en büyük dini ve siyasi güç oldu.
Veda Haccı ve Peygamberimizin Vefatı (632)
Hz. Muhammed (s.av)’in son haccıdır.
Son haccında insanlara evrensel mesajlar ileten Veda Hutbesi’ni söylemiştir.
Özellikle insan hakları konusunda önemli tavsiyelerde bulunmuştur.
Aynı yıl 8 Haziran 632’ de vefat etmiştir.
DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632–661)
Hz. Muhammed (s.a.v)`in vefatından sonra ki döneme Dört Halife Devri denir. Bu dönemde halifeler seçimle başa geldikleri için bu döneme Cumhuriyet
Dönemi denir.
İlk Halifeler: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali
HZ. EBUBEKİR (632-634)
Yalancı peygamberler, dinden çıkmak isteyenler ve zekât vermek istemeyenlerle uğraşıp otoriteyi sağladı.
Kur’an-ı Kerim’i kitap haline getirdi.
Irak alındı.
Bizans ile Yermük Savaşı yapıldı, kazanıldı. (Suriye’nin fethine Zemin hazırlandı.)
HZ. ÖMER (634-644)
Bizans’tan Suriye, Filistin, Mısır alındı.
Sasaniler’den Irak, İran’ın büyük bölümü alındı.
Kudüs fethedildi.
Ordu, yönetim, adalet, maliye alanlarında düzenlemeler yapılarak yönetim kolaylığı sağlanmaya çalışıldı.
Hicri Takvim hazırlanıp kullanılmaya başlandı.
İran’ın fethi ile Türklerle komşu olundu.
HZ. OSMAN (644-656)
Libya, Tunus fethedildi.
İlk İslam donanması kuruldu, Kıbrıs fethedildi.
Kur’an-ı Kerim çoğaltılıp dağıtıldı.
Önemli görevlere kendi Emevi soyundan kişiler getirildiği için iç karışıklıklar çıktı.
Müslümanlarla Türkler arasında ilk mücadeleler başladı.
HZ. ALİ (656-661)
Döneminde çok fazla görüş ayrılıkları oldu.
Müslümanlar taraflara ayrıldı.
Fetih hareketleri durdu.
EMEVİLER DÖNEMİ (661-750)
Yönetimde saltanat sistemine geçtiler. (Babadan oğula)
İspanya, Horasan, Maveraünnehir, Kuzey Afrika’nın batısı alındı.
Türklerin yoğun yaşadığı Buhara ve Semerkand’a İpek Yolu zenginlikleri nedeniyle akınlar yapıldı. (Fetihleri ticari çıkarlara göre yürüttüklerini gösterir.)
Emevi ırkını üstün gördükleri için İslamiyet’in yayılışının yavaşlamasına sebep oldular ve bu sebeple 750 de Ebul Abbas tarafından yıkıldılar.
Yönetime gelen Abbasi hâkimiyetini kabul etmeyenler İspanya’da Endülüs Emevi Devleti’ni kurup kültürel çalışmalar, mimari eserler, kütüphaneler ve medreseler yaptılar. (İslam kültürünü Avrupa’da tanıttılar)
ABBASİLER DÖNEMİ (750-1258)
Emeviler’den bıkan halkın desteği ile yönetime geldiler.
Daha hoşgörülü bir yönetim yürüttüler. (Türk – Arap mücadelesi azaldı, ilişkiler düzeldi.)
Kültürel faaliyetlere önem verdiler.
Özellikle Harun Reşit ve Memun döneminde Bağdat bilim ve kültür merkezi oldu. Tercümeler yapıldı.
Dar’ül Hikme adlı okulda her dinden insan eğitim aldı.
Çinlilerle yapılan Talas Savaşı (751) sırasında Türklerin Abbasi tarafında yer alması sonucu Çin’i yendiler.
Arap ordularında yer alan Türkler adına savaşçılık özelliklerinden yararlanıp Bağdat’ın kuzeyinde Samarra ile Anadolu sınırlarında tampon bölge oluşturmaları için Avasım adı verilen sınır kentleri kurarak buraya Türkleri yerleştirdiler.
1258 Moğol istilası ile yıkıldılar.
İSLAMİYET VE TÜRKLER
İslamiyet Öncesi Türklerde Genel Dini İnanış
Türkler İslamiyet inancına geçmeden önce Budizm, Şamanizm, Zerdüştlük, Manihaizm, Hristiyanlık ve Gök Tanrı gibi din ve inançları kabul etmişlerdir.
Bunlar içinde en yaygın olanı Gök Tanrı inancıdır.
Türklerin İslamiyet’e Geçişi Türklerle Müslümanlar arasındaki ilk komşuluk ilişkileri Dört Halife döneminde başlamıştır.
Emeviler döneminde uygulanan Arap milliyetçiliği politikası ise Türk-Müslüman ilişkilerini olumsuz etkilemiştir.
Abbasilerle birlikte Türk-Müslüman ilişkileri iyileşmeye ve İslam dini de Türkler arasında yayılmaya başlamıştır.
Abbasiler ile Türkler, 751 yılı Talas Savaşı’nda Çinlilere karşı birlikte savaşmışlardır.
TALAS SAVAŞI (751)
Sebebi:
Çinlilerin ve Abbasilerin Orta Asya‘ya egemen olmak istemeleridir
Sonuçları:
Bu savaşta Türkler Çinlilere karşı Abbasileri desteklemiş ve Çinlilerin yenilmesinde etkili olmuştur.
Orta Asya‘da Çin egemenliği sona erdi, Türk-Arap Mücadelesi sona erdi.
Türklerin İslam dinini benimsemeleri hızlandı.
Müslümanlar Çinlilerden kâğıt ve matbaayı öğrendiler.
Türk-İslam Tarihi başladı.
TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABUL ETME NEDENLERİ
İslam dini ile Gök Tanrı dini arasındaki benzerlikler
İslamiyet‘te ve Türklerde Ahiret inancının olması
Türklerdeki Cihan Hâkimiyeti düşüncesi ile İslamiyet‘teki Cihad anlayışının benzemesi
İslamiyet‘teki ahlak anlayışı ile Türklerin anlayışının benzemesi
Abbasilerin hoşgörülü tutumu
İslamiyet’in Kabulü ile Meydana Gelen Değişiklikler
Yerleşik hayat gelişti. (Köy ve şehirler oluştu.)
Edebiyat, eğitim, sosyal-kültürel yaşamda İslami etkiler oluştu. (Türk-İslam kültürü) Türk sanatında İslami motifler oluştu.
İslam’ın koruyuculuğu ve yayılması görevini üstlendiler.
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ
KARAHANLILAR
Karluk, Yağma ve Çiğil Türklerinden oluşuyorlardı
Bilge Kül Kadir Han tarafından Balasagun’da kuruldu
İlk Müslüman Türk Devletidir.
Türkçe’yi resmi dil ilan etmişlerdir
Türk İslam sentezi oluşturmuştur.
Yusuf Has Hacib tarafından yazılan Kutadgu Bilig (Mutluluk veren bilgi) adlı eserde dönemin hükümdarına öğütler vermektedir
Kaşgarlı Mahmut ise Araplara Türkçe’yi öğretmek ve Türkçe’nin de Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla ilk Türkçe sözlük olan Divan-ü Lügati’t Türk adlı eseri yazdı
1212’de Harzemşahlar tarafından yıkılmıştır
GAZNELİLER
Gazne Devleti, Afganistan’ın Gazne şehrinde kurulmuştur.
Kurucusu Alp Tekin’dir.
Gazneliler en parlak dönemini Sultan Mahmut döneminde yaşamıştır. Sultan Mahmut, İslamiyet’i yaymak için Hindistan’a 17 sefer düzenlemiştir.
Bu seferler sonucunda Abbasi halifesi İslamiyet‘e yaptığı katkılardan dolay Gazneli Mahmud’a Sultan unvanını vermiştir. (Türklerde Sultan unvanını kullanan ilk hükümdar)
Sultan Mahmud sarayında önemli bilim insanlarını ağırlamış özellikle Biruni’yi sarayının en değerli hazinesi olarak görmüştür.
Sultan Mahmut’tan sonra yerine Sultan Mesut geçmiştir
Sultan Mesut, Selçuklularla Dandanakan Savaşı’nı yapmış ve devlet yıkılma sürecine girmiştir.
1187’de Gurlular tarafından yıkılmıştır.
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ
Selçuklular Oğuzların Kınık boyundandır. (Osmanlılar Kayı boyundandı)
Tuğrul ve Çağrı beyleri tarafından kurulan devlet, adını dedeleri Selçuk Bey’den almıştır
Selçuklular‘la Gazneliler arasında 1040 Dandanakan Savaşı sonucunda Selçuklular Gaznelileri yendi ve Büyük Selçuklu devleti kuruldu.
Tuğrul ve Çağrı Bey kardeşler ülkenin başına geçtikten sonra Anadolu‘ya akınlar düzenlediler.
1048 yılında Bizansla ilk savaş olan Pasinler Savaşı yapıldı ve bu savaşı Selçuklular kazandı
Sultan Alparslan döneminde 1071 yılında Bizansla yapılan Malazgirt Savaşı’nın kazanılması sonucu Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı ve Türkiye Tarihi başladı
En parlak dönemi Sultan Melikşah dönemidir. Dönemin en önemli devlet adamı Vezir Nizamülmülk’tür
Nizamülmülk iyi bir devlet yöneticinsin nasıl olması gerektiğini anlatan Siyasetname adlı bir eser yazmıştır
Ayrıca dönemin en önemli medresesi olan Nizamiye Medreseleri de Nizamülmülk’ün çalışmaları sonucunda açılmıştır.
1141 yılında Karahitaylarla yapılan Katvan Savaşı sonucunda yıkılış sürecine giren Selçuklular 1157 yılında yıkılmıştır
YENİ YURT ANADOLU
Anadolu’ya İlk Türk Akınları
Anadolu’ya ilk Türk akınlarını 4. yüzyılda Hunlar, 6. yüzyılda Sibir Türkleri yapmıştır. Ancak bu akınlar yerleşme amaçlı değildi.
Anadolu’yu yurt edinmek amacıyla gelen ilk Türkler Oğuzlardır.
11. yüzyılda Çağrı Bey, Anadolu’yu yurt edinmek amacıyla akınlara başlamıştır.
Pasinler Savaşı (1048)
Bu savaş Büyük Selçuklu Devleti ile Bizanslılar arasında yapıldı.
Sebebi:
Bizanslıların Türklerin Anadolu’ya girmelerini engellemek istemeleridir.
Sonucu:
Savaşı Selçuklular kazanmıştır. Bizans’ın Anadolu otoritesi zayıflamıştır.
Önemi:
Pasinler Savaşı, Selçuklularla Bizanslılar arasında yapılan ilk savaştır.
MALAZGİRT SAVAŞI (26 AĞUSTOS 1071)
Büyük Selçuklu Devleti (Alparslan) ile Bizanslılar (Romen Diyojen) arasında yapılan bir savaştır.
Sebebi;
Bizans’ın Anadolu’ya yapılan Türk akınlarını önlemek, Türkleri Anadolu’dan atmak istemeleridir.
Sonuçları:
Savaşı Selçuklular kazandı
Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başladılar
Türkiye Tarihi başladı
Anadolu Türkleşmeye ve İslamlaşmaya başladı, Bizans baskısı sona erdi
Bizans Avrupa’dan yardım istedi bu da Haçlı Seferleri’nin başlamasına neden oldu
Anadolu’da ilk Türkmen beylikleri kuruldu.
Önemi:
Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı ve Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başladılar.
ANADOLU’DA KURULAN İLK TÜRK BEYLİKLERİ
SALTUKLULAR
Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliğidir.
Kurucusu Saltuk Bey’dir
Erzurum ve Kars çevresinde kurulmuştur.
DANİŞMENTLİLER
Anadolu’da kurulan ilk beyliklerin en güçlüsüdür.
Kurucusu Danişmend Gazi’dir
Kayseri, Sivas, Tokat, Çorum, Yozgat ve Malatya çevresinde kurulmuştur.
Haçlılara karşı mücadele vermiştir.
Anadolu Türk birliğine karşı en fazla direnen beyliktir.
Not: Danişmentliler tarafından Tokat’ta kurulan Yağıbasan Medresesi, Anadolu’da kurulan ilk medresedir.
MENGÜCEKLER
Kurucusu Mengücek Gazi’dir
Erzincan, Kemah ve Divriği dolaylarında kurulmuştur.
Not: Mengücekliler tarafından yapılan Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası, UNESCO tarafından korunması gereken dünya mirası listesindedir.
ARTUKLULAR
Kurucusu: Artuk Bey’dir
Mardin, Diyarbakır, Hasankeyf ve Harput dolaylarında kurulmuştur.
Not: Artuklular Dönemi’nden kalan Diyarbakır’daki
Malabadi Köprüsü, Dünya’nın en büyük taş kemerli köprüsüdür.
ÇAKA BEYLİĞİ
Çaka Bey tarafından İzmir ve çevresinde kurulmuştur.
İlk denizci Türk devletidir.
Bazı Ege adalarına da sahip olmuştur.
Not: Türk tarihinin ilk Türk denizcisi Çaka Bey’dir.
TÜRKİYE (ANADOLU) SELÇUKLU DEVLETİ
Anadolu’da kurulmuştur.
Kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’tır.
Devletin ilk başkenti İznik’tir. I. Kılıçarslan Dönemi’nde İznik ve Batı Anadolu’nun kaybedilmesiyle başkent Konya’ya taşındı.
Anadolu Selçukluları, denizciliğe ve deniz ticaretine önem verildi.
II. Kılıçarslan Dönemi’nde 1176 tarihinde Miryakefalon Savaşı yapıldı.
MİRYAKEFALON SAVAŞI;
Bizans ile Türkiye Selçuklu Devleti arasında yapıldı.
Sebebi;
Bizanslıların, Türkleri Anadolu’dan çıkarmak istemeleridir.
Sonuçları;
Savaşı, Selçuklular kazandı.
Türkler saldırıya Bizanslılar savunmaya geçtiler.
Anadolu kesin Türk yurdu haline geldi, Avrupalılar Anadolu’ya Türkiye demeye başladılar,
Bizanslıların Türkleri Anadolu’dan atma umutları sona erdi.
KÖSEDAĞ SAVAŞI (1276):
Moğollar ile Selçukluluklar arasında yapılmıştır
Sebebi:
Moğolların Anadolu’yu ele geçirmek istemesi
Sonuçları:
Selçuklular yenildi.
Anadolu Selçuklu Devleti yıkılma sürecine girdi,
Anadolu Türk birliği bozuldu,
Türklerin Batı ilerleyişi durdu.
Anadolu’da yeniden beylikler dönemi başladı.
HAÇLI SEFERLERİ (1096–1270)
Avrupalıların din adamlarının önderliğinde birleşerek Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs, Antakya, İskenderiye gibi yerleri almak amacıyla düzenledikleri seferlere “Haçlı Seferleri” denir.
Türklerin Anadolu’dan atılması, Balkanlara geçmelerinin önlenmesi ve Akdeniz ile bağlantılarının kesilmesi amaç olarak alınmıştır.
Nedenleri
Türklerin hızla Anadolu’yu ele geçirmesi ve batıya doğru yani Avrupa’ya doğru ilerlemesi ve Avrupa’nın bunu engellemek istemesi
Asıl sebep ise; Yoksul fakir Avrupalıların doğunun (Türklerin ve Arapların) zenginliklerini ele geçirmek istemesidir.
Kudüs’ü kutsal toprakları ele geçirmek istenmesi.
I. Haçlı Seferi: Kudüs Haçlıların, İznik ve Batı Anadolu Bizans’ın eline geçti.
II. Haçlı Seferi: Haçlılar Selçuklular tarafından bozguna uğratıldı.
III. Haçlı Seferi: Savaş, Selahattin Eyyubi’nin Kudüs’ü ele geçirmesiyle başladı. Haçlılar yenildi
IV. Haçlı Seferi: Haçlılar İstanbul’u işgal ederek Latin İmparatorluğunu kurdular.
HAÇLI SEFERLERİN SONUÇLARI:
Papaya olan güven azaldı. (Dini)
Türklerin batıya olan ilerleyişi yavaşladı Derebeylik sistemi zayıfladı (Siyasi)
Kâğıt, matbaa ve pusula Avrupalılar tarafından öğrenildi (Kültürel)
Doğu batı arasında ticari faaliyetler arttı. (Ekonomik)
MEDENİYETE YÖN VEREN YOLLAR
Avrupa, özellikle Haçlı Seferleri soncu doğunun zenginlikleri ve kaliteli ürünleriyle tanışınca Avrupa’da bu ürünlere büyük bir talep doğmuş ve tarihî ticaret yolları yapılmıştır.
Bu ticaret yollarından en önemlileri İpek ve Baharat Yollarıdır.
İPEK YOLU:
İpek Yolu tarihte ilk olarak Çin ve Roma imparatorlukları arasında bağlantı sağlayan bir yol olarak yer almıştır.
Çin’den başlayıp Orta Asya ve Anadolu üzerinden Avrupa’ya uzanan İpek Yolu’nda yoğun bir şekilde ipek, porselen, kâğıt, baharat ve değerli taşlar taşınmıştır.
BAHARAT YOLU
Hindistan’dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına uzanan, Kızıldeniz yoluyla Süveyş, Akabe ve İskenderiye’ye, oradan da Avrupa’ya ulaşan ticaret yoluna “Baharat Yolu” adı verilmiştir.
Baharat ticareti; tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal gibi ürünlerin satışı ile ön plana çıkmıştır.
İPEK YOLU VE BAHARAT YOLU’NUN DÜNYA İÇİN ÖNEMİ
İpek Yolu ve Baharat Yolu’nda yolculuk yapan kervanlar, taşıdıkları ticari mallar dışında Asya ile Avrupa arasında kültür ve fikir alışverişini de sağlamışlardır.
İpek Yolu ve Baharat Yolu sayesinde birçok yenilik doğudan batıya aktarılmış ve bu yeniliklerden etkilenen batı insanının yaşam şekli değişmiştir.
Bu yönüyle İpek Yolu ve Baharat Yolu hem bir ticaret yolu hem de tarihî ve kültürel bir değer olarak tarihte büyük bir öneme sahiptir.