5.Sınıf Sosyal Bilgiler 3.Ünite Özeti: İnsanlar, Yerler ve Çevreler

HARİTAYI TANIYORUM
HARİTA: Yerkürenin tamamının veya bir bölümünün, belli oranlarda küçültülerek, kuşbakışı görünüşü ile düzlem üzerine aktarılmasına harita denir.
5.SINIF TÜM DERSLERİN PAYLAŞILDIĞI WHATSAPP GRUBU İÇİN TIKLAYINIZ
KİTAP ÇEKİLİŞLERİNİN YAPILACAĞI GRUBUMUZA KATILMAK İÇİN TIKLAYINIZ
BİR ÇİZİMİN HARİTA OLABİLMESİ İÇİN;
– Belli bir oranda küçültülmüş olmalı (Ölçek Olmalı)
– Kuşbakışı görünüşü ile çizilmiş olmalı
– Bir düzlem üzerine aktarılmış olmalı
KROKİ:
Sadece kuşbakışı görünüşü ile bir düzlem üzerine aktarılan ölçeksiz kabataslak çizimlerdir.
ÖLÇEK: Yerkürenin veya bir parçasının belirli oranda küçültülmesine denir.
LEJAND:Haritalarda kullanılan sembol ve işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren tablodur.
BİR HARİTADA BULUNMASI GEREKENLER:
– Haritanın çizim amacına uygun başlık.
– Haritanın küçültme oranını gösteren ölçek.
– Haritanın yönünün belirlenmesinde kullanılan yön oku.
– Harita anahtarı (Lejand)
– Paralel ve meridyenler.Evdekihocam.com
KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE HARİTALAR
– SİYASİ HARİTALAR: İdari yerleşim birimlerinin sınırlarını gösteren haritalardır.
– FİZİKİ HARİTALAR: Yer şekillerini gösteren haritalardır. Renklendirme yönetimiyle gösterilir
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Yeryüzünde her yerin aynı yükseklikte olmadığını görürüz.
Bu farklılığın nedeni yeryüzü şekilleridir. Dağlar, tepeler, ovalar vb. yeryüzü şekilleridir. Yeryüzündeki bütün yükseklikler deniz seviyesine göre hesaplanır.
Deniz seviyesi sıfır metre olarak kabul edilir.
Yurdumuzun kabartma haritası incelendiğinde yeryüzü şekillerinin çeşitli olduğu görülür.
Yeryüzü şekillerini kısaca inceleyelim:
DAĞ: Çevresine göre yüksek olan yeryüzü şekilleridir. Kimi dağlar bulunduğu yerde tek başına yükselirler. Bu dağlara tek dağlar denir.
Bazı dağlar ise sıralar hâlinde uzanırlar. Bu dağlara da sıradağlar denir.
Yurdumuz dağlık bir ülkedir.
Dağların önemli bir kısmı genç ve yüksektir. Yurdumuzda yükseklik batıdan doğuya doğru artar.
İç ve Doğu Anadolu’da sönmüş volkanlar vardır.
Ülkemizde Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde dağlar kıyıya paralel olarak, Ege Bölgesi’nde de kıyıya dik olarak uzanır.Evdekihocam.com
GEÇİT: Dağlık bölgelerde ulaşım oldukça zordur. Dağlık alanlarda ulaşıma imkân veren bölümlere geçit denir.
OVA: Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklerdir. Bu yerlerde akarsular, derin vadiler açmadan yüzeyden akar.
Yurdumuzda çoğunlukla kıyı ovaları olduğu gibi, iç kısımlarda yüksekte olan ovalar da vardır.
PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış ve derin akarsu vadileri ile yarılmış düzlüklerdir. Yurdumuzun iç ve
Güneydoğu Anadolu bölgeleri geniş platolarla kaplıdır.
KÖRFEZ: Denizlerin karaların içine doğru uzanmış durumudur.
AKARSU: Yağmurların, eriyen kar sularının ve kaynaklarda oluşan suların hemen hemen hepsi yeryüzünde eğim boyunca akar.
Bu sular bir yatakta akmaya devam eder ve akarsuları oluşturur.
Akarsuların bir kısmı denizlere, bir kısmı göllere dökülür.
Bir kısmı ise buharlaşarak kaybolur veya bir bataklıkta sona erer.
Yurdumuzun akarsuları hızlı akışlıdır.
Baraj yapmaya elverişlidir. Suları bazen çok, bazen az aktığı ve eğim fazla olduğu için akarsularımızda taşımacılık yapılamaz.
Boyları kısa, suları az olan akarsulara dere denir. Derelerin birleşmesiyle çaylar, çayların birleşmesiyle ırmaklar (nehirler) oluşur.
DELTA: Denize birkaç ağızla ulaşan bazı akarsuların kıyıda ve denizde oluşturduğu üçgen veya çatal biçiminde alanlar.
GÖL: Yeryüzündeki çukurların bazılarında sular birikir ve gölleri oluşturur. Meydana gelen bu göllerin bazılarının suyu tatlı, bazılarının tuzlu ve bazılarınınki sodalı veya acıdır.
Su taşkınlarını önlemek, elektrik santralleri kurmak ve sulama yapmak amacıyla akarsular üzerinde barajlar yapılmıştır. Barajların gerisinde çukurluklarda su birikir. Buna baraj gölü denir. Evdekihocam.com
İKLİM VE İNSAN FAALİYETLERİ
Yurdumuzda iklim Çeşitleri
İKLİM:
Bir yerde uzun süre büyük değişiklik göstermeyen hava olaylarıdır. İklimi inceleyen bilim dalına Klimatoloji denir.
HAVA DURUMU:
Bir yerde görülen kısa süreli hava olaylarıdır.
ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ
Ülkemizde 3 çeşit iklim görülür. Bunlar:
KARADENİZ İKLİMİ:
Yazlar serin, kışlar ılık, her mevsim yağışlıdır.
Dağların Karadeniz’e bakan yamaçlarında yağış fazladır.
En fazla yağışı sonbaharda, en az yağışı ilkbaharda alır.
Nem oranının yüksek olmasından dolayı yaz ve kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkı (yıllık sıcaklık farkı) fazla değildir.Evdekihocam.com
Karadeniz kıyıları ile Marmara Bölgesi’nin Karadeniz’e yakın yerlerinde görülür.
Bitki örtüsü ormandır.
Yetiştirilen tarım ürünleri; çay, fındık, mısır, tütün, soya fasulyesi, keten, kenevir.
AKDENİZ İKLİMİ:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
En fazla yağışı kışın, en az yağışı yazın alır.
Don olaylarına ve kar yağışlarına nadiren rastlanır.
Güneşlenme süresi fazladır.Evdekihocam.com
Yıllık (yaz-kış) ve günlük gece-gündüz) sıcaklık farkı fazladır.
Seracılık yaygın olarak yapılır.
Nedeni; güneşli gün sayısının fazla olması ve kışların ılık geçmesidir.
Akdeniz ve Ege kıyılarıyla, Marmara Bölgesi’nin güney kısmında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında görülür. Bitki Örtüsü makidir.
Makiler, yaz kuraklığına dayanıklı olan ve bütün yıl yeşil kalabilen çalı ve kısa boylu ağaçlardır.
Yetiştirilen tarım ürünleri; turunçgiller (limon, portakal, greyfurt), muz, zeytin, susam, pamuk, üzüm, incir, tütün.
KARASAL İKLİM:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk, kar yağışlı ve uzun sürer.
En fazla yağışı ilkbaharda, en az yağışı yazın alır.Evdekihocam.com
Yıllık (yaz-kış) ve günlük (gece-gündüz) sıcaklık farkları çok fazla, yağışlar azdır.
İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. Bitki örtüsü bozkır (step)’dır.
Bozkırlar, ilkbahar yağmurlarıyla büyüyüp yeşeren, yaz sıcaklığının başlamasıyla sararıp kuruyan bitki örtüsüdür.
Yetiştirilen tarım ürünleri; buğday, arpa, çavdar, pirinç, baklagiller (mercimek, nohut), tütün, pamuk, üzüm, Antep Fıstığı
HAVA OLAYLARININ GÜNLÜK YAŞANTIMIZA ETKİSİ
Hava olayları günlük yaşantımızı oldukça yakından etkiler.
Ulaşım, turizm ve tarımsal faaliyetler hava olaylarından etkilenen alanlardan bazılarını oluşturur.
Bu nedenle havanın durumunu önceden bilmek ve buna uygun olarak davranmak, başka bir ifade ile gerekli tedbirleri almak oldukça önemlidir.Evdekihocam.com
Havanın durumunu önceden bilmek için hava tahminlerinden yararlanılır. Bilim insanları sıcaklık, nem, rüzgâr gibi değişkenlerle ilgili verileri takip eder ve yorumlar. Bunun sonunda gelecek gün veya günlerdeki havanın nasıl olacağı ile ilgili tahminlerde bulunurlar.
Bu tahminler çeşitli medya araçlarıyla paylaşılır.
NÜFUS VE YERLEŞME
Sınırları belirlenmiş bir alanda yaşayan insanlar vardır ki bunların sayısına nüfus denir.
Türkiye nüfus dağılış haritası incelendiğinde, illerimizin farklı nüfuslara sahip olduğu dikkati çekmektedir. Bir ilin nüfusunun fazla veya az olmasında etkili olan çeşitli faktörler vardır.
Ülkemizin nüfusu genelde büyük yerleşim alanlarında, verimli ovalarda, maden işletilen yataklar çevresinde ve turizm alanlarında endüstri, ulaşım ve ticaretin yoğun olduğu yörelerde toplanmıştır.
İnsanlar yerleşmeye uygun alanlarda otururlar.
Bir yerin iklimi, toprağının verimliliği, yer altı zenginlik kaynakları ve ticaret yollarının üzerinde olması yerleşimine etki eder.Evdekihocam.com
Yurdumuzda verimli ovalar, madenciliğin ve endüstrinin geliştiği yerler, ticaretin ve turizmin canlı olduğu yerler nüfusun da yoğun olduğu yerlerdir. İklimin kurak, toprakların verimsiz olduğu yöreler ve dağlık yerler ise tenhadır.
BÖLGELERİMİZE GÖRE NÜFUS VE YERLEŞME:
Akdeniz Bölgesi’nde; tarımın, turizmin, ticaretin ve sanayinin gelişmiş olması bölgenin nüfus yoğunluğunu arttırmıştır.
Marmara Bölgesi’nin yükseltisinin az olması, tarımsal üretim için verimli topraklara sahip olması, ılıman bir iklime sahip olması gibi doğal etkenler ile sanayi, ticaret bankacılık ve ulaşım gibi beşerî etkenlerin çok gelişmiş olması nedeniyle ülkemizin en yoğun nüfuslu bölgesidir.
Karadeniz Bölgesi’nde yerleşmeye elverişli düzlük alanlar az olduğu için, bölgede dağlık bir yerleşme hâkimdir. Bu durum nüfusun az olmasına neden olmuştur.
Ege Bölgesi’nde nüfus daha çok kıyı kesimlerde toplanmıştır. Bunun nedeni; kıyı kesimlerde tarımsal üretim için verimli ovaların bulunması, iklimin elverişli olması, sanayi, ulaşım, ticaret ve turizm gibi alanların çok gelişmiş olmasıdır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, verimli ova ve platolar ile kaplıdır, ancak kuraklık nedeniyle az nüfuslanmış bir bölgedir.
Nüfus daha çok batıda ve dağ eteklerinde yoğunlaşmıştır.
Gaziantep en yoğun nüfuslu şehridir.
Doğu Anadolu Bölgesi, yer şekillerinin dağlık ve engebeli olması, iklim şartlarının da çok sert olması nedeniyle nüfus oranı bu bölgede azdır. Nüfusun büyük bir bölümü iklimin daha elverişli olduğu ve tarımsal üretim yapılan ovalarda yaşamaktadır.
Ulaşımın zor olması nedeniyle sanayi ve ticaret çok fazla gelişmemiştir.
İç Anadolu Bölgesi’nin yüz ölçümüne göre nüfusu azdır.
Nüfusun büyük bir bölümü dağ etekleri ile akarsu kenarlarında toplanmıştır. Ankara’nın başkent olması, ulaşım ve sanayi imkanlarının gelişmiş olması gibi nedenlerden dolayı Ankara bölgenin en fazla nüfuslu şehridir.Evdekihocam.com
DOĞAL AFETLER VE ÇEVRE SORUNLARI
Doğal afet, insan faktörü olmadan, aniden ve belirli bir süre içinde oluşan doğal yer ve hava hareketleridir.
Afetin şiddetine göre üretim, alt yapı, ulaşım, haberleşme gibi alanlarda işleyiş kısmen ya da tamamen bozulabilir.
DOĞAL AFETLER
DEPREM:
Doğal güçlerin neden olduğu yer kabuğunun titreşim ve sarsıntılarına deprem denir.
Büyük depremler yer kabuğundaki kırık kuşakları (fay hatları) boyunca görülür. Bunlara deprem kuşağı denir.
Depremleri inceleyen bilim dalına sismoloji, süresini ve şiddetini kaydeden alete de sismograf denir.
Depremler hafif, bazen de oldukça şiddetli olur.Evdekihocam.com
Şiddetli depremlerde toprakta derin yarıklar oluşur ve toprak çatlar. Sonucunda barajlar yıkılır, sel baskınlarına neden olur.
Bu tür depremlerde can ve mal kaybı fazladır.
Türkiye topraklarının % 92’si deprem kuşağı üzerinde yer alır. Yakın tarihlerdeki Erzincan, Dinar ve Adana, Gölcük, Yalova ve Adapazarı’ndaki depremlerde can ve mal kayıpları olmuştur.
Depremlerin ne zaman olacağı önceden bilinemediğinden vereceği zararları azaltmak için önceden gerekli önlemler alınmalıdır.
EROZYON:
Toprağın, suyun veya rüzgârın etkisi ile aşınıp taşınmasıdır. Toprağın doğal bitki örtüsünden yoksun olduğu hâllerde;
Şiddetli yağışlar,
Kuvvetli rüzgârlar
Arazi eğiminin fazla olması,
Toprak örtüsünün zayıf olması erozyona neden olur.
SEL:
Şiddetli yağışlar, birden eriyen karların oluşturduğu seller yatağından taşarak su baskınlarına sebep olur.
Sel, çevreye büyük zarar verir. Sel baskınları, ormanlarla veya barajlar yapılarak önlenebilir.
Yamaçların teraslandırması da etkili bir önlemdir.
HEYELAN:
Yamaçlarda toprak ve taş tabakalarının birdenbire kayarak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir. Ülkemizde yer yer toprak kaymaları görülür.
Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yağış ve eğimin fazla olması nedeniyle bu doğal felaketlere rastlamak mümkündür.Evdekihocam.com
ÇIĞ:
Dağın tepesinden kopup yuvarlandıkça büyüyen kar kitlelerine çığ denir.
Çığ, can ve mal kayıplarına sebep olur.
Çığ tehlikesini azaltabilmek için;
Yamaçlara dayanma duvarları yapılmalı ve kazıklar çakılmalıdır.
Yamaçlar ağaçlandırılmalar.
ORMAN YANGINI:
Ormanların kısmen ya da tamamen yanarak yok olmasına orman yangını denir.
Yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması, sıcaklıkların aşırı derecede yükselmesi gibi doğa olayları orman yangınlarına neden olabilir.
Bunun yanında, insanların bilinçsizce yaktıkları ateşler veya ormanlık alanlara attıkları sigara izmaritleri de orman yangınlarına neden olabilir.
Sebebi her ne olursa olsun orman yangınları, doğal dengenin bozulmasına ve hava kirliliğinin artmasına neden olur.
ÇEVRE SORUNLARI
İnsanlar, şehirleşme, sanayileşme, savaşlar gibi çeşitli nedenlerle bulundukları doğal çevreyi değiştirirler.
Bu değişimler çoğu zaman doğanın dengesinin bozulmasına yol açar.
Bu durum beraberinde ise çevre sorunları getirir.Evdekihocam.com
Hava kirliliği, su kirliliği, gürültü kirliliği, toprak kirliliği
başlıca çevre sorunlarıdır.
Hava Kirliliği Atmosferdeki zararlı gazların, canlıların sağlığını olumsuz bir şeklide etkileyecek oranda artması hava kirliliğine neden olmaktadır. Motorlu taşıtların egzozlarından çıkan gazlar, sanayi faaliyetleri sonucu ortaya çıkan zararlı gazlar ve ısınma için kullanılan yakıtlar hava kirliliğine neden olmaktadır.
Su Kirliliği Sulara zarar veren zararlı atıkların suya yüksek miktarlarda karışmasıyla su kirliliği meydana gelir.
Tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, sanayi atıkları, şehir kanalizasyonlarının sulara karışması suyun kirlenmesine neden olmaktadır.
Gürültü Kirliliği Canlıların yaşamını olumsuz etkileyen ve sağlığına zarar veren tüm sesler gürültü kirliliğine neden olmaktadır.
Motorlu araçların çıkardıkları sesler, sanayi tesislerinden kaynaklı sesler, yüksek düzeyde müzik sesi gürültü kirliğine örnek olarak verilebilir.
Toprak Kirliliği Katı, sıvı veya kimyasal maddelerin toprak üzerine atılarak toprağın yapısının bozulmasına neden olur. Buna toprak kirliliği denir. Çöpler, tarım ilaçları ve kimyasal ürünler su ve hava yoluyla toprağa geçerek kirlenmesine neden olmaktadır.
AFETLERİN İNSAN HAYATINA ETKİLERİ
Ülkemizde zaman zaman büyük kayıplara neden olan afetler yaşanmıştır. Bunlardan biri 17 Ağustos 1999’da Kocaeli Gölcük merkezli gerçekleşen depremdir. Ülkemizde deprem dışında sel, çığ, heyelan, orman yangını gibi afetlere bağlı olarak da can ve mal kayıpları yaşanmıştır. Örneğin, 1991 ve 1992 yıllarında Güneydoğu Anadolu’da meydana gelen çığ afetlerinde 328 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
Afetler sonunda yaşanan bu acılar toplum hayatını derinden etkilemiş ve şiirlerimize, türkülerimize konu olmuştur.
AFETLERİN OLUŞUMUNDA İNSAN ETKİLERİ
İnsanların bilinçsizce davranışları afetlerin gerçekleşme riskini ve zararlarını arttırır.
Örneğin;
Binaların depreme dayanıklı olmaması,
Dere yataklarının yerleşim yeri olarak kullanılması,
Çıplak ve dik arazilerin yeteri kadar ağaçlandırılmaması
Ormanlık alanlarda bilinçsiz ateş yakılması, afetlerin oluşma riskini ve sonrasında oluşabilecek zararları arttıran davranışlardır.Evdekihocam.com
DEPREME KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Depremden korunmak için;Binalar depreme dayanıklı olmalı,
Devrilme, kırılma riski olan eşyalar devrilmeyecek şekilde sabitlenmeli,
Büyük ve kırılabilecek türdeki eşyalar alt raflara yerleştirilmeli,
Yatakların çevresinde ve üzerinde düşebilecek nesneler bulundurulmamalı,
Kapı yakınlarına çıkışları engelleyecek eşyalar yerleştirilmemeli,
Her odada “çök-kapan-tutun” duruşu yapılacak emniyetli yerler belirlenmeli ve gerekli malzemeleri içeren bir deprem çantası hazırlanmalıdır.
DEPREM SIRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Depremin zararlarını en aza indirmek için deprem anında panik yapılmamalı,
Kapalı bir alanda iken merdiven, asansör, balkon ve kapılardan uzak durulmalı,
Çıkışa uzak isek bina içinde güvenli bir yerde sarsıntının geçmesi beklenmeli,
Çamaşır-bulaşık makinesi, yatak ya da büyük koltuk gibi eşyaların yanında “çök-kapan-tutun” duruşu alınmalı, açıkta iken binalardan, alt ve üst geçitlerden, telefon ve elektrik direklerinden ve ağaçlardan uzak durulmalıdır.Evdekihocam.com