6.Sınıf Din Kültürü 4.Ünite Hz. Muhammed’in Hayatı
6.SINIF TÜM DERSLERİN PAYLAŞILDIĞI WHATSAPP 1. GRUBU İÇİN TIKLAYINIZ
————————————————————————————–
6.SINIF TÜM DERSLERİN PAYLAŞILDIĞI WHATSAPP 2. GRUBU İÇİN TIKLAYINIZ
————————————————————————————–
KİTAP ÇEKİLİŞLERİNİN YAPILACAĞI GRUBUMUZA KATILMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Hz. Muhammed’in (S.a.v.) Daveti: Mekke Dönemi
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 12 Rebiülevvel 571 yılında Mekke’de doğdu. Babası Abdullah, Peygamberimiz (s.a.v.) daha doğmadan önce, annesi Âmine ise Peygamberimiz (s.a.v.) henüz altı yaşında iken vefat ettiler. Sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in yanında kaldı.
Daha sonra evleninceye kadar, amcası Ebu Talib Peygamberimize (s.a.v.) kol kanat gerdi.
Yirmi beş yaşında Hz. Hatice ile evlendi. Kırk yaşında kendisine peygamberlik verildi ve en yakınından başlayarak insanları hak din olan İslam’a davet etmeye başladı.
Hicret
Müslümanlar Mekkeli müşriklerin baskılarından bunalınca Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’ye hicretlerine izin verdi. Müslümanlar doğup büyüdükleri evlerini, tüm eşyalarını geride bırakarak Medine’ye hicret ettiler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise daha sonra Hz. Ebu Bekir (r.a.) Efendimizle beraber 622 yılında
hicret ettiler.
Hz. Muhammed’in (S.a.v.) Daveti: Medine Dönemi
Müslümanlar, Mekke’den Medine’ye hicret etmekle müşriklerin zulüm ve baskılarından kurtuldular. Medine’de güçlü bir toplum hâline geldiler ve güvenli bir vatana sahip oldular.
Hicretle beraber İslam dini geniş bir coğrafyaya yayılma imkânı buldu.
Peygamberimizin 23 yıl sürecek peygamberlik döneminin 13 yıllık Mekke Dönemi sona erdi, 10 yıl sürecek olan Medine Dönemi başladı. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine Dönemi’nde ilk yaptığı işlerden biri, oldukça karışık olan sosyal yapıyı düzenlemek olmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak Müslümanların toplanıp ibadet edebileceği, bir takım sosyal işlerinin görüşüleceği bir mescit yaptırmak oldu.
Yapımı yedi ay süren bu mescide “Peygamber Mescidi” anlamına gelen Mescid-i Nebi denir. Mescid-i Nebi’nin hemen yanına da İslâm’da ilk eğitim öğretim müessesi olan suffe yapıldı.
Peygamberimiz (s.a.v.), İlk olarak Medine’de Mekke’den gelen Muhacirlerle onlara yardım eden Medineli Ensar’ı kardeş ilan etti.
Yine İslam’dan önce birbirleriyle kavgalı olan Evs ve Hazreç kabilelerini barıştırdı.
Peygamberimizin (s.a.v.) toplumsal barış adına yaptığı en dikkat çeken uygulaması ise Mekke’de yaşayan Yahudi kabileleri ile Medine Sözleşmesi adı verilen bir vatandaşlık anlaşması yaptı.
Bu sözleşmeye göre;
Müslümanlar ve Yahudiler eşit haklara sahip olacaklar, herkes inancının gereğini özgürce yerine getirebilecekti. Eğer bir Yahudi’ye zarar verilirse ona hem Müslümanlar hem de Yahudiler yardım edecekti. Aynı durum Müslümanlar için de geçerli olacaktı. Dışardan gelen saldırılarda şehri birlikte savunacaklardı. Herhangi bir anlaşmazlık olduğunda da o sorunu Hz. Muhammed (s.a.v.) çözecekti.
Mekkeli Müşriklerle Mücadele: Bedir, Uhud ve Hendek Savaşları
Medine’ye hicret eden Müslümanların her geçen gün daha da güçlenmeleri
Mekkelileri endişelendiriyordu.
Güçlenerek Mekke’ye dönmelerinden korkuyorlardı. Mekkeliler, Müslümanların geride bıraktıkları eşyalarını yağmalayarak, satmak için bir kervanla Şam’a gönderdiler.
Müslümanların kendi eşyalarını kurtarmak için kervanın önünü kesmek istediklerini öğrenen müşrikler, Bedir kuyularının yakınlarında Müslümanlarla karşılaştılar. 300 kişilik İslam ordusu 1000 kişilik müşrik ordusunu 624 yılında bozguna uğrattı.
Ertesi yıl Bedir’deki yenilginin intikamını almak isteyen müşrikler 3000 kişilik bir ordu hazırlayarak Uhud’a geldiler.
Ashabı ile istişare eden Peygamberimiz de 700 kişilik bir ordu ile Uhud’a geldi. Savaşın başlarında Müslümanlar galip geldi.
Müşriklerin geri çekilmeye başlaması ile Peygamberimizin Ayneyn tepesine yerleştirerek, ayrılmamaları konusunda sıkı sıkı tembihlediği sahabeler yerlerini terk ettiler.
Henüz Müslüman olmamış Halid bin Velid komutasındaki müşrik ordusu Müslümanlara arkadan hücum etti. Müşrik ordusu Müslümanları iki taraftan da kuşatarak zor durumda bıraktı.
Müslümanlar kuşatmayı yararak Uhud Dağı’na çekilmek zorunda kaldılar.
Müşrikler bu durumu yeterli bularak geri çekildiler. Peygamberimiz (s.a.v.) İslam ordusunu tekrar toplayarak müşrikleri takip ettirdi.
Uhud Savaşı’ndan iki yıl sonra müşrikler, İslam’ın daha fazla yayılmasını engellemek için 10.000 kişilik büyük bir ordu hazırlayarak Medine üzerine yürüdüler.
Peygamberimiz (s.a.v.) müşriklerin kalabalık ordusu karşısında Selman-ı Farisi’nin hendek kazma teklifini kabul ederek, Medine’nin etrafına büyük hendekler kazdırdı.
Yaklaşık bir ay süren kuşatmadan sonra 627 yılında müşrikler, başarısız oldular ve geri dönmek zorunda kaldılar.
Hudeybiye Antlaşması ve Mekke’nin Fethi
Peygamberimiz (s.a.v.) Hendek Savaşı’ndan bir yıl sonra Müslümanla beraber Kâbe’yi ziyaret etmek için Mekke yakınlarındaki Hudeybiye’ye geldi.
Mekke’ye elçi göndererek sadece Kâbe’yi ziyaret için geldiklerini bildirdi. İlk başta Müslümanların bu isteğini kabul etmeseler de yapılan görüşmeler neticesinde 628 yılında Hudeybiye Antlaşması imzalandı. Hudeybiye Antlaşması, müşriklerin Müslümanları resmen tanıdıkları ilk antlaşmadır.
Mekkeli müşrikler antlaşmaya uymayarak iki yıl sonra antlaşmayı bozdular. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) 10.000 kişilik bir orduyla 630 yılında Mekke’yi fethetti. Kabe-i Muazzama’yı putlardan temizledi. Mekkelileri bağışladı.
Peygamberimizin bu davranışı Mekkelilerin Müslüman olmasını kolaylaştırdı.
Veda Hutbesi
Hicretin 10. yılında Müslümanlık bütün Arabistan’a yayılmıştı. Peygamberimiz (s.a.v.) 632 yılında Hac ibadetini yapmak için Mekke’ye gideceğini ilan etti.
Peygamberimizle (s.a.v.) beraber haccedebilmek için Medine’de toplananların sayısı 100 bine ulaştı.
Yolda katılan ve doğrudan Mekke’ye gidenlerle beraber 124 bin Müslüman, Peygamberimizin (s.a.v.) Veda Haccına katılmıştır.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Vefatı
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.v.) Veda Hacc’ını yapıp Medine’ye döndükten yaklaşık 2 ay sonra hastalandı. Hastalığı gün geçtikçe ağırlaştı.
Mescide dahi çıkamaz duruma geldi. Sağlığında bütün vakit namazlarını kendisi kıldıran Peygamberimiz (s.a.v.), vakit namazlarını kıldırması için Hz. Ebu Bekir’i görevlendirdi. Peygamberimizin (s.a.v.) rahatsızlığı 13 gün sürdü. 8 Haziran 632 yılında vefat ederek Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Bir Sure Tanıyorum: Nasr Suresi Ve Anlamı
Kur’an-ı Kerim’in 110. suresidir. Mekke’nin Fethi sırasında nazil olmuştur. Surede Rabbimizin Müslümanlara yardımı, onlara fethi nasip edeceği, insanların bölük bölük İslam’ı kabul edeceği müjdelenmektedir. Peygamberimizden de bu nimetler için hamd etmesi ve mağfiret dilemesi istenmektedir. Bundan dolayı
bu sureye yardım anlamına gelen “Nasr Suresi” denilmiştir.
Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
İzâcâe nasrullâhi velfeth
Veraeytennâse yedhulûne fi dînillâhi efvâcâ.
Fesebbih bihamdi Rabbike vestağfirhu, innehû kâne tevvâbâ.
Anlamı
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın adıyla.
Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de İnsanların bölük bölük Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit, Rabb’ine hamt ederek onu tespih et ve ondan mağfiret dile. Çünkü o, tövbeleri çok kabul edendir.